Baharı icat edersek

Diyorum ki;

Baharı icat edersek
Yalnız kalmaz aralık,
Hem, ocak küsmez şubata
Hatrı kalmaz eylülün

Belki gönül koymuştur o da
O yüzden bulunamamıştır hala
Yağmur da gücenmemiş miydi geçen sene
İkimiz yürümedik diye altında?

Ya da önce cumartesiyi keşfederiz
Sonra da saat beşi buluruz,
Zaten hep beşten sonra
Gelmiyor muydu bahar oralara?

Gel hadi bulalım şu mereti
Belki yaprak görürüz,
Yıldızları hatırlatır
O da bekliyor belli bizi
Bastırmayalım kademini sırrına.

Bakarsın yüzünden doğar güneş
Gülüşüne cemre düşer
Yeşile çalar kalplerimiz..
Hadi gel bulalım şu baharı.

Seni o kadar tanımak istiyorum ki,
Kemiklerine bile dokunmak istiyorum
Kemiklerimi hisset istiyorum.
Tam parmak uçlarımda
Bütün evveliyadımı gör istiyorum.
Gözümün titrek bakışını
Bir tek sen farket istiyorum
Öyle bir aşık olalım ki
Yalnızlık duygusunu bile
Beraber hissedelim istiyorum.

Konuşmadan

'Ağzından yel alsın' derler ya hani,
Neden derler?
'Söyleyeceklerini yel alasıca!'
'Konuşacaklarını konuşmasa ya..'

Sus bir, sakin ol,
Hiddetini kapat ağzının içine,
Parmaklarından da taşmasın.
Havaya bak, rüzgara sal,
Suya bırak, ama konuşma
Konuşursan bizi alacak bak o rüzgar,
Öfke kılıfı giyecek,
En saf pelerinini takacak,
Kimse anlamadan,
Kapatacak o zehir sağırlığındaki zindana..
İşte o zaman,
Konuşmak istesen de konuşamayacaksın.
Kelimeleri unutmuşsun gibi,
Dilinin ucundaki, hecelere dökülemeyen şarkı gibi,
Zırhın silahın olacak.
O yüzden konuşma,
Bırak yel alsın biraz.